Bingöl Barosu, Avukatlık Kanununda yapılacak değişikliklerle yapılmak istenen çoklu baro sistemine karşı basın açıklaması yaparak oturma eyleminde yaptı.
Yapılması istenen çoklu baro sistemine karşı Bingöl Barosu’na kayıtlı avukatlar, oturma eylemi yaparak basın açıklamasında bulundu. Yapılan basın açıklamasının başlıkları şöyle:
“BARO BAŞKANLARI ÜLKENİN BAŞKENTİNE SOKULMADI”
“Uzun bir süredir çoklu baro düzenlemesi gündemimizde maalesef, Türkiye’ deki 80 Baro ve Türkiye Barolar Birliği çoklu baroya ve getirilmek istenen değişikliklere ilişkin itirazlarını, görüş ve önerilerini 19 Mayıs ve 1 Haziran ortak bildirileriyle hem kamuoyu hem de muhataplarıyla paylaşmıştır. 1 Haziran bildirisinde taleplerimizin dikkate alınmaması halinde demokratik hak arama özgürlüğünün gereklerini yerine getireceğimiz kamuoyuna deklere edilmiştir. Bu çerçevede illerinden yürüyüşler yaparak Ankara’ ya ulaşan Baro başkanlarının 22 Haziranda Ankara’ ya sembolik giriş yapması zor kullanılarak, barikatlar kurularak engellendi. Yaklaşık 30 saat fiili bir gözaltı uygulanarak insan onuruna yakışmayan kötü muamelelere maruz bırakılan Baro başkanları ülkenin başkentine sokulmadı.”
“BARO BAŞKANLARI MECLİS KAPISINDAN ALINMADI”
“Yasa teklifi meclis alt komisyonunda görüşülürken görüşlerini ifade etmek için meclise giden baro başkanları meclisin kapısından içeri alınmadı. Milletin sesi, demokrasinin en önemli temsil makamı Türkiye Büyük Millet Meclisi de maalesef barolarla, avukatlarla ilgili yasa teklifi alt komisyonda görüşülürken bu yasanın asıl muhataplarını dinleme gereği duymadı, kulaklarını savunmanın sesine kapadı.”
BAROLAR VE AVUKATLAR NEDEN KARŞI?
“Bu konuda yeterli bilgiye sahip olmayan herkesin cevabını merak ettiği soru Barolar ve avukatlar çoklu baro yasa teklifine neden karşılar niçin itiraz ediyorlar. Çoklu Baro yasa teklifine karşıyız ve itiraz ediyoruz çünkü;
- Çoklu baro teklifi yasalaşırsa barolar siyasallaşır. 2000 sayısını bularak Baro kuran her güç odağı, yurttaşın hak ve özgürlükleri için değil kendilerinin hakları ve kişisel çıkarları için mücadele edecektir. Siyasi partiler, cemaatler, radikal yapılar, dinsel gruplar, ekonomik çıkar grupları vb. örgütlenmelerin kuracağı barolar sadece bu yapıların ihtiyaç ve önceliklerine göre hareket edecektir.
- Çoklu baro teklifi yasalaşırsa o ildeki barolar ve bu barolara üye avukatlar arasında çeşitli nedenlerle büyük sorunlar yaşanacak, bu sorunlar savunma makamını içinden çıkılmaz bir kaosa sürükleyecek ve sonuçta yurttaşın güvencesi olan savunma makamına olan güven sarsılacaktır.
- Yargının bağımsızlığı tamamen ortadan kalkacak, yurttaşlar bu yasanın en büyük mağdurları olacaktır. Hakim ve savcıların bir kısmı baktıkları dosyalarda takdir haklarını baro üyeliğine göre belirleyecek karar verirken kendilerine siyasi, ideolojik veya başka nedenlerle yakın gördükleri baro üyesinin tarafı lehine hüküm kuracaklardır.
- Kararlar hukuka uygun olarak verilse bile vatandaş kararın avukatın bağlı olduğu baronun üyeliğine göre verildiğini düşünecek böylece tüm yargı kararları üzerinde şaibe yaratılmış olacaktır. Zamanla vatandaş avukat tutarken liyakat ve yeterliliğinden ziyade üye olunan baroya mensubiyetini, baronun ideolojik ve siyasal duruşunu dikkate alacaktır. Bu durum avukatlar arasında haksız rekabete neden olacağı gibi toplumdaki ayrışmayı da arttıracaktır.
- Barolar ve avukatlar, mesleğin doğası gereği her türlü iktidara, güç odağına karşı güçsüzlerin yanındadır. Baroların ve avukatların elinden itiraz etme haklarını alır, savunmayı güçsüzleştirirseniz mesleği tarihsel misyonundan uzaklaştırmış olursunuz. İtiraz etmeyen, hak ve adalet mücadelesi vermeyen baro ve avukatlar yurttaşı hakkıyla, layıkıyla savunamaz.
- Barolar kanun gereği insan haklarını korumak ve hukukun üstünlüğü için mücadele etmek zorundadır. Bu kapsamda işkence ve kötü muamele mağdurlarının, şiddete uğrayan kadınların, istismar edilen çocukların, yurtlarından edilen mültecilerin ve tüm ötekilerin yanında yer alarak haklarını korumak baroların görevidir. Barolar bölünür ve güçsüzleşir, birbirine düşman kurumlara dönüştürülürse insan hakları mücadelesi de zayıflayacaktır.
- Herkesin bir gün bağımsız ve güçlü savunmaya ihtiyacı olacaktır. Bağımsız ve güçlü savunma adil yargılamanın teminatıdır. Bu yüzden Avukatlık Kanunu tüm muhataplarıyla görüşülerek savunmayı etkin kılacak, avukatların ve avukat stajyerlerinin ekonomik sorunlarını ortadan kaldıracak şekilde yeniden düzenlenmelidir.”
“UMARIZ SESİMİZE KULAK VERİRLER”
“Her ne kadar yasa teklifi komisyondan geçtiyse de umarız sesimize kulak verilir baroların, hukuk örgütlerinin ve akademisyenlerin bu yasanın hukuk sistemi üzerinde yaratacağı tahribatlara ilişkin görüşleri dikkate alınır ve aklıselim galip gelerek yasa teklifi geri çekilir. Temennimiz ve beklentimiz bu yönde, biz demokratik tepkilerimizi göstermeye devam edeceğiz. Bugün burada sesimizi duyurmak için bir oturma eylemi gerçekleştireceğiz.” (HABER MERKEZİ)
